Diyarbakır’dan ayrılıp Dicle nehrinin kıyısından Batman’a doğru ilerliyoruz. Tarihi 10.000 yıl öncesine dayanan ve yakında Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak olan Hasankeyf’e geçiyoruz.
Hasankeyf bu gezide en çok merak ettiğim yerlerden biriydi. Oraya ulaştığımızda gördüğüm manzara nefesimi kesiyor ve bu tarihin sular altında kalacak olması ise beni hüzünlendiriyor.
Hasankeyf |
Hasankeyf'le ilgili söylenecek çok şey var ama benim söyleyeceğim tek şey vakit yaratıp sular bu tarihi yok etmeden önce gidip görmek gerektiği..
Midyat'a doğru devam ederken, beni çok etkileyen Mor Gabriel Manastırı'nı diğer adıyla Deyrulumur'u ziyaret ediyoruz.
Mor Gabriel Manastırı, günümüzde hala işlevini sürdüren 1618 yıllık dünyanın en eski Ortodoks Süryani manastırıdır.
Mor Gabriel Manastırı |
Her metrekaresini fotoğraflamak istiyorum gezerken. Harika detaylar saklı manastırın her bir köşesinde.
Manastırın rehberi Kuryakos Acar, bizi hem gezdirirken hem de manastırın tarihi ve şu anki durumuyla ilgili merak ettiğimiz her şeye cevap veriyor.
Halihazırda manastırda ibadet yapıldığı için belirli bir saatte ayrılıp Midyat'a geçiyoruz.
manastırın isminden dolayı manastırı mor renkte zannedenler olabilir ama aslında mor gabriel ismi piskopos olan gabriel den gelmiş ve 'mor' ismi aziz anlamına gelmektedir....dip not bilgi olsun istedim
YanıtlaSilböyle bir gezgin blogunu ilk takip edişim,böylelikle ben de gezmiş gibi olacağım sanırım....o yüzden teşekkürler
YanıtlaSil