fotoğraf çekmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fotoğraf çekmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Eylül 2014 Çarşamba

Bu dünyaya gezmeye geldim, eşi dostu görmeye geldim..


Geçtiğimiz bayramı çok sevdiğim Antalya'da geçirmeye karar verip biletlere bakarken otobüs yolculuğu yapmanın da keyifli olabileceğini düşünürken aklım neredeydi acaba? Bayram trafiğiyle birlikte yaklaşık 18 saat süren bir yolculukla başladı benim tatilim. Sanmayın ki bundan yakınıyorum, konu tatil olunca herşeyden keyif alabilen bir yapım var neyseki.. Ne de olsa seyahat etmek, yeni insanlarla tanışmak, yeni yerler keşfetmek ve onları fotoğraflamak benim hayatımın anlamı diyebilirim. ''Bu dünyaya gezmeye geldim, eşi dostu görmeye geldim''. İşte budur benim mottom :)


                                                                       Konyaaltı Plajı
                                             

Antalya'nın en sevdiğim özelliklerinden biri de çok fazla seçeneğin olması. İster Konyaaltı'na plaja git, ister bir arabaya atlayıp çevredeki antik kentleri ya da şelaleleri gez, istersen tekneyle koyları gez.. Keyfine göre..




Kaleiçi Marina


                                                                         Yivli Minare


Her zaman birkaç farklı şeyi birleştirebildiğim tatilleri seviyorum. Sadece deniz tatili bana göre değil. Mutlaka yeni bir yerler keşfetmeli ve bol bol fotoğraf çekmeliyim.







Düden Şelalesi'nin çağlayarak Akdeniz'e dökülmesi gerçekten çok etkileyici. Şelalenin Aşağı Düden denilen bölümü ve aynı zamanda Düden Park olarak da geçiyor burası. 


                                                                   Düden Park
                                                   

Kaleiçi'nin dar sokaklarını, eski evlerini ve heryeri saran çiçeklerini hep sevmişimdir. Fotoğraflamadan da duramadım tabii..











Bu kadar özgür ve güzel kediyi birarada görmemiştim daha önce. Sanırım Antalya kedileri en canayakın ve insanlara alışkın kediler. Ayrıca çok güzel poz da veriyorlar :)







Gezmeli tozmalı günler diliyorum :)



9 Temmuz 2014 Çarşamba

Japon Bahçesi



 Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'daki aşırı rüzgar kendimi deniz, kum, güneş üçlüsüne bırakmamı engelleyince ben de kendimi Baltalimanı'ndaki Japon Bahçesi'ne attım. Japon Bahçesi İstanbul'un Japon kardeş şehri Shimonoseki tarafından kardeşliğin 30. Yılı şerefine yaptırılıp bize hediye edilmiş. Japonya'ya özgü ağaçlar, minyatür şelale, tahta köprü, gölet ve lotus çiçekleri... Çağlayarak akan suyun yanında gözümü kapatıp biraz meditasyon yaptığımda yenilenmiştim. Japon bahçelerinin en önemli özelliği ayak bastığınız an nerede olduğunuzu unutuyorsunuz ve çıktığınızda ruhunuz yenilenmiş oluyor. 



Gölet



Lotus


Minyatür Şelale


Japon bahçeleriyle ilk tanışmam birkaç yıl önce 1 yıl kadar yaşadığım Taşkent'te olmuştu. Şehrin ortasında yapay bir gölün etrafında küçük bir cennet gibiydi. En güzel yanlarından biri ise serbestçe dolaşan çeşit çeşit hayvanlardı ve ben özellikle tavuskuşlarına bayılmıştım



Hici ile Taşkent Japon Bahçesi'nde


 Baltalimanı'ndaki Japon Bahçesi'nin en büyük eksiklerinden biri alanının çok küçük olması, canlı hayvanların olmayışı ve şehrin ortasında böylesine turist çekebilecek bir yerin tuvaletinin bozuk olmasıydı. Girişin ücretsiz olmasının da bir anlamı kalmıyor bana kalırsa. Özellikle Taşkent'teki deneyimimden sonra beklentilerimi karşılamasa da yine de iyi ki bir Japon Bahçesi var İstanbul'da diyorum. Benim gibi fotoğraf meraklısıysanız özellikle bahar aylarında kiraz çiçekleri açtığında gitmenizi öneririm. Ben de öyle yapacağım :)






Eğer İstanbul'un karmaşasında biraz sakinlik, dinginlik ve huzur ararsanız tek yapmanız gereken yolunuzu Japon Bahçesi'ne düşürmek.

Keyifle kalın...


25 Haziran 2014 Çarşamba

Polenezköy Nam-ı Diğer Adampol


Yaz geldi, havalar ısındı ama ben daha deniz, havuz sezonunu açamadım. Ama yine de bu sıcaklarda haftasonu İstanbul dışına çıkmak iyi oluyor. O yüzden Pazar günü kuzenlerle Polonezköy'e gittik. Kiraz reçeli ve özel böreğiyle güzel bir kahvaltı yapmak için Stella'yı tercih ediyoruz her zamanki gibi. 

Stella'nın en güzel tarafı geniş arazisi içinde doğayla başbaşa bir gün geçirebiliyorsunuz. Elma, erik ve kirazları ağaçların dallarından koparıp yiyebilir, hamaklarda yayılıp tüm gün kitap okuyabilir, salıncakta sallanıp çocukluğunuza dönebilir ya da orman içinde yürüyüşe çıkıp kahvaltıda yediklerinizi eritebilirsiniz :)

Orman içinde, temiz hava, bol güneş şeklinde harika bir Pazar geçirdim. Bol bol enerji depoladım  ve Stella'dan birkaç da fotoğraf getirdim.



Stella



Değirmen
                                                                       





Elma Ağacı


                                                                       

             Keyifle kalın...